BAU Polifonik Koro

Repertuvar
  • Lamentations of Jeremiah / Randall Stroope
  • Northern Lights /Ola Gjeilo
  • Baba Yetu / Christopher Tin
  • Mironczarnia / Jakub Neske
  • Fusion / Don Macdonald
  • Lesbia Mi Dicit Semper Male / Mark D. Templeton
  • O Salutaris Hostia / Eric Esenvald
 
  • Kevenk Yolu / Ahmet Adnan Saygun
  • Ay Doğar Giresun’dan / Ahmet Adnan Saygun
  • Eski Üslupta Kantat / Ahmet Adnan Saygun
  • Katibim / Ahmet Adnan Saygun
  • Aygız / Hayri Akay
  • Kız Çocuğu / Ozan Baysal
Eser Hikayeleri

 

Mironczarnia  | Jakub Neske

Solist: Türkü Aydın, Armita Samadi Maryan

 

Mironczarnia, Polonyalı şair Miron Białoszewski tarafından kaleme alınmış ve Jakub Neske tarafından koro için bestelenmiş bir şiirdir. Miron, şiirlerini yazmaya çalışırken istediği ilhamı alamadığından ve istediği kadar akıcı ve sancısız bir yaratı evresi geçiremediğinden yakınır ve bu düşüncelerini kaleme alır. Besteci Neske ise bu şüpheci, kendini sorgulayıcı, ağrı ve eziyet dolu düşünme şeklini eserde yansıtmaya çalışmıştır.

 

Lehçe:

Mironczarnia

męczy się człowiek Miron męczy

znów jest zeń słów niepotraf

niepewny cozrobień

yeń

 

Türkçe:

Mironczarnia

insan Miron kendine eziyet eder, eziyet eder

bir kez daha kelimelerini yetiremiyor

ne yapacağına

 

Fusion | Don MacDonald

Eser, besteci Don MacDonald’a göre “şiirsellik olmadan koro için yazımın keşfi” düşüncesini vurgular nitelikte. Yine bestecinin anlatımına göre:

“Şiirselliği bir kenara bırakmak, koro düzenlemesi teknikleri adına sayısız kapı açabilir, bunun sebebi bir metne bağlı kalmadan ritmi ve armoniyi vurgulamak için istenilen sesleri seçme özgürlüğünün tamamıyla bestecide olmasıdır. Ben eserdeki çeşitli motiflere en uygun olacağını düşündüğüm sesleri ve heceleri seçtim. Bas partisyonundaki ritmik düzen, yıllar önce bir taiko davulunda duyduğum ritmik düzeni temsil etmek için, diğer sesler ise daha kısa motifleri ve çağdaş melodileri temsil etmek için var. Bu iki fikri birleştirip bir “fusion (füzyon)” oluşturmak istedim, eserin ismi de buradan geliyor.”

 

Baba Yetu | Christopher Tin

Baba Yetu, besteci Christopher Tin’in ilk albümü “Calling All Dawns”ın giriş parçasıdır. Eserin orijinali PC oyunu Civilization IV için bestelenmiştir.

Eser, Tanrı’ya duyulan şükrandan, Tanrı’nın koruyucu gücünden ve bu güce dua ederek sığınmaktan bahseden, Swahili dilinde bir Hristiyan ilahisidir. Sözleri Yeni Ahit’in Matta bölümünde yazılıdır.

 

Swahilice:

Baba yetu, yetu uliye

Mbinguni yetu, yetu amina!

Baba yetu yetu uliye

M jina lako e litukuzwe.

Utupe leo chakula chetu

Tunachohitaji, utusamehe

Makosa yetu, hey!

Kama nasi tunavyowasamehe

Waliotukosea usitutie

Katika majaribu, lakini

Utuokoe, na yule, muovu e milele!

Ufalme wako ufike utakalo

Lifanyike duniani kama mbinguni.

 

(Amina)

 

Türkçe:

Göklerdeki babamız,

Adın kutsal kılınsın.

Egemenliğin gelsin.

Gökyüzünde olduğu gibi,

Yeryüzünde de Senin istediğin olsun.

Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver.

Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi,

Sen de bizim suçlarımızı bağışla.

Ayartılmamıza izin verme.

Kötü olandan bizi koru.

Çünkü egemenlik, güç ve yücelik sonsuzlara dek senindir!

 

(Amin)

 

Kız Çocuğu | Koro Düz. Ahmet Ozan Baysal

Hiroşima’da atom bombasıyla öldürülen bir kız çocuğunun barışa çağrısını anlatan bir şiirdir. Savaş karşıtı bir mesaj olarak büyük ilgi görmüş ve birçok sanatçı tarafından bestelenmiştir. Sadako’nun hayat hikayesini anlatan kaynaklara göre, atom bombası atıldıktan birkaç yıl sonra lösemiye yakalanan Sadako, kağıttan bin tane origami turna kuşu yapıldığında hastalıkların üstesinden gelinebileceğini söyleyen turna kuşu efsanesine kulak verip, sağlığına kavuşmak için kağıttan turnaları yapmaya başlar. Turnalar tüm dünyada uçabilsin diye kanatlarına “huzur” yazacağını söyler, fakat 644. turnayı katlarken dünyaya gözlerini yumar. Hiroşima’da Sasaki’nin anısına bir anıt yapılır ve ABD’deki Seattle Barış Parkı’na Sadako’nun bir heykeli dikilir. Seslendirilen haliyle, Nâzım Hikmet’in şiirinin bir kısmını kullanarak düzenlenen eserin bestecisi olan Ahmet Ozan Baysal, savaş zamanını ve küçük bir kızın savaşa bakış açısını göz önünde bulundurarak Sadako’nun hikayesini dinleyenlere aktarmayı amaçlamıştır.

 

 

Kapıları çalan benim

kapıları birer birer.

Gözünüze görünemem

göze görünmez ölüler.

 

Hiroşima’da öleli

oluyor bir on yıl kadar.

Yedi yaşında bir kızım,

büyümez ölü çocuklar.

 

Saçlarım tutuştu önce,

gözlerim yandı kavruldu.

Bir avuç kül oluverdim,

külüm havaya savruldu.

 

Lamentations of Jeremiah  | Randall Stroope

Kitaba göre, Benyamin kabilesinin topraklarında bulunan Anatotlu bir rahibin oğlu olarak dünyaya gelen peygamber Yeremya, Süleyman Mabedi’nin yıkılmasıyla sonuçlanacak olan Nebukadnezar’ın Yehuda Krallığı’ndaki Kudüs’ü kuşatmasından önce, kuşatma sırasında ve sonrasında yaşadı. Yine kitaba göre, yıkımdan çeyrek asır önce sürekli olarak Tanrı’nın yargılayışının geleceği kehanetinde bulundu; İsrailoğullarına putları bir kenara bırakmalarını ve Tanrı’nın seçilmiş halkının kaderini yerine getirmesi ve Tanrı’nın yargısından kurtumak için tövbe edilmesini savundu. Yeremya’nın uyarılarına kulak asmayan İsrailoğulları tövbe etmedi. Amacına ulaşamayan Yeremya, bildiği ve tanıdığı her şeyin yıkımına şahit oldu. İsrail’in elit tabakası Babil’e sürgüne gönderildi ve geriye kalanlar Mısır’a kaçtı.

 

Yeremya kitabı, dikkat çekici bir şekilde içgözlemsel bir peygamber tasvir eder, bu peygamber tez canlı ve içine sokulduğu durumdan öfkelenen bir peygamberdir. Yeremya’nın çabaları, halkını uyarmak ve Tanrı “bu halk için artık dua etme” diyene kadar Tanrı’nın hoşgörüsü için pazarlık yapmak arasında gidip gelmiştir. Boynundaki boyundurukla performans sanatı icra edip ilgi çekmeye çalışmıştır. Kendisiyle alay edildiğinde missilemede bulunurdu; sonuç olarak hapise atıldı. Bir keresinde de ölmesi için bir kuyuya atıldı.

 

Bu eserde de Yeremya’nın yaşadığı acıdan ve üzüntüden bahsediliyor. Bunun kadar büyük bir acı görürseniz beni hatırlayın diye belirtiliyor.

 

 

“O vos ómnes qui transítis per víam, atténdite et vidéte:

Si est dólor símilis sícut dólor méus.

Atténdite, univérsi pópuli, et vidéte dolórem méum.

Si est dólor símilis sícut dólor méus.”

 

Ey yoldan geçenler, dikkat edin ve görün:

Benim ağrıma benzer bir ağrı varsa.

Dinleyin evrensel insanlar ve acımı görün.

Benim ağrıma benzer bir ağrı varsa.